Yabancı mahkeme ilamlarının Türkiye’de kesin hüküm ve delil olarak kullanılabilmesi için, Türk mahkemeleri tarafından tanınması gerekir. Tanıma işlemi, yabancı kararın yerel mahkemelerde uygulanabilmesi için resmi olarak onaylanması sürecidir. Buna ek olarak, tenfiz kavramı, tanınan yabancı mahkeme kararının icra edilebilir hale gelmesini ifade eder. Örneğin, Almanya’da verilen boşanma ilamının Türkiye’de icra edilebilmesi için yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi işlemleriyle kararın uygulanması sağlanmaktadır.
Tanımanın Şartları Nelerdir?
Bir yabancı mahkeme kararının Türk mahkemeleri tarafından tanınabilmesi için, aşağıdaki koşulların sağlanması gerekir:
- Yetkili Mahkeme Kararı: Kararın, yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş olması ve usulüne uygun kesinleşmiş ilam niteliğinde olması gerekir.
- Özel Hukuk İlişkisi: Tanınması talep edilen kararın, özel hukuk alanına ait olması ve kamu düzenine açıkça aykırı olmaması şarttır.
- Yetki Sınırlaması: Kararın, Türk mahkemelerinin münhasır yetki alanına girmeyen bir konuda verilmiş olması; aksi takdirde davalı tarafın itiraz hakkı saklı kalır.
- Savunma Haklarının Korunması: Kararın, davalının savunma haklarına uygun şekilde verilmiş olması da önemli bir şarttır.
- Çekişmesiz Yargı İşine İlişkin Davalar: Bu tür davalarda da aynı tanıma şartları uygulanır (MÖHUK m. 58/2).
Tenfizin Şartları ve Usul Kuralları
Yabancı mahkeme kararlarının icra edilebilmesi yani tenfizi için ise aşağıdaki hususlar aranır:
- Kararın Mahkeme Kararı Olması: Tenfiz edilecek ilamın, mahkeme kararı şeklinde düzenlenmiş olması gerekmektedir.
- Kesinleşmiş Olması: İlâmın, yabancı ülkede kesinleşmiş olması şarttır.
- Yetki Kapsamı: Kararın, Türk mahkemelerinin münhasır yetki alanına girmeyen bir konuda verilmiş olması gerekir.
- Kamu Düzeni: Verilen hükmün, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması önemlidir.
- Karşı Tarafın İtirazı: Aleyhine tenfiz talebi yöneltilmemiş olması gerekir.
- Tenfiz Kararının Alınması: Türk mahkemesinden tenfiz kararı alınarak, ilâmın infazı mümkün kılınmalıdır.
Usul Kuralları:
- Görevli Mahkeme: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku’nun (MÖHUK) 51/1 maddesine göre, tenfiz kararları asliye mahkemelerinde incelenir.
- Yargılama Usulü: MÖHUK’un 55/1-son maddesi uyarınca, tenfiz istemi basit yargılama usulü çerçevesinde değerlendirilir.
Tenfiz İstemi ve Gerekli Belgeler
Tenfiz istemi, yazılı dilekçe yoluyla yapılır ve dilekçeye karşı tarafın, varsa kanuni temsilcilerinin bilgileri de eklenmelidir. Dilekçede şu hususlara yer verilmelidir:
- Taraf Bilgileri: Tenfizi talep eden, karşı taraf ve varsa vekil veya kanuni temsilcilerin ad, soyad ve adres bilgileri.
- İlamın Kaynağı: İlamın hangi ülke mahkemesinden verildiği, mahkemenin adı, ilâm tarihi, numarası ve hükmün özeti.
- Hüküm Ayrıntısı: Eğer kararın yalnızca belirli bir kısmı tenfiz edilecekse, hangi kısımların kapsam dahilinde olduğu açıkça belirtilmelidir.
Ek olarak, dilekçeye aşağıdaki belgeler eklenmelidir:
- Yabancı mahkeme ilâmının, ilgili ülke makamları tarafından usulen onaylanmış aslı ya da onaylı örneği ve tercümesi.
- İlâmın kesinleştiğini gösteren, o ülkenin resmi makamlarından alınmış yazılı belge veya belge örneği ile tercümesi.
Yargıtay Uygulamaları ve Örnekler
Yabancı mahkeme ilamlarının tanınması ve tenfizi hususunda Yargıtay, kamu düzenine aykırılık kavramını titizlikle yorumlamaktadır. Örneğin:
- Vatandaşlık Amacıyla Yapılan Evlilikler: Bir yabancı mahkeme kararı ile verilen evlilik butlanı hükmü, vatandaşlık kazanmak amacı taşıyan evliliklerin tanınmasına engel olmamaktadır. Ancak kararın kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde tanıma veya tenfiz yapılamaz.
- Ölümle Sonuçlanan Davalar: Evlilik, taraflardan birinin ölümünden önceki boşanma davasına ilişkin ilamın tanınması, ölüm sonrası gerçekleştiği takdirde kamu düzenine aykırı kabul edilmekte ve tanıma/tenfiz yapılamamaktadır.
- Anlaşmalı Boşanma Davalarında Tarafların Dinlenilmemesi: Tarafların yabancı mahkemede bizzat dinlenilmemiş olmaları, Türk kamu düzeni açısından sorun teşkil etmez; usul hükümlerine uygun temsil ve savunma yapıldıysa tanıma şartları sağlanmış olur.
- Dava Konusunun Türk Hukukunda Düzenlenmemesi: Boşanma nedeni Türk hukukunda yer almıyor olsa dahi, bu durum tanıma ve tenfiz işlemini engellemez; yabancı mahkemenin usul ve maddi tespitleri tek başına kamu düzenine aykırılık oluşturmaz.
Bu yönde alınan Yargıtay kararlarında, yabancı ilâmın doğruluğu ve usul hükümlerinin uygulanışı incelenirken, Türk hukukunun emredici normlarına aykırılık aranmazsa, tanıma ve tenfiz işlemi olumlu sonuçlanmaktadır.
Sonuç
Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için belirlenen şartlar, kararın kesinleşmiş olması, özel hukuk alanında verilmiş olması, kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, ilgili yetki sınırlarının gözetilmesi ve tarafların savunma haklarının korunmasına dayanmaktadır. Usul açısından ise, MÖHUK’un ilgili maddeleri doğrultusunda, asliye mahkemelerinde basit yargılama usulüyle incelenmektedir.
Yargıtay uygulamaları da, yabancı ilâmın tanınmasında usul hatalarını veya Türk hukukunun temel normlarının ihlali gibi durumların, kamu düzenine açıkça aykırı olacağı takdirde reddedilebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi sürecinde, hem usul hem de maddi şartların titizlikle değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Diğer yazılarımız:
Uzun Dönem İkamet İzni Nasıl Alınır?
Yabancıların Türkiye’de Çalışma İzni Alma Zorunluluğu
Yabancı Çalışma İzni Nasıl Alınır? Başvuru ve Şartlar
Yabancılar İçin Oturma (İkamet) İzni: Başvuru, Çeşitleri ve Şartlar