Bir mahkeme kararının icraya konulabilmesi için genel kural olarak kesinleşmesi aranmaz. Özellikle tazminat ve vekâlet ücreti gibi parasal alacaklar, karar kesinleşmeden de ilamlı takip yoluyla tahsil edilmeye çalışılabilir. Ancak bazı istisnai durumlarda kanun, kararın icraya elverişli hale gelmesi için kesinleşme şartı aramaktadır. Bu istisnalar arasında taşınmazın aynına ilişkin kararlar da bulunmaktadır.
1. Kesinleşmeden İcra Edilemeyen Kararlara Örnekler
- Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmazla ilgili ayni haklara dair hükümler (HMK m. 350/2)
- Ceza mahkemesinden verilen hükümlerde tazminat ve yargılama giderleri (5275 s. Kanun m. 4)
- Kira tespit davalarına dair kararlar
- Menfi tespit davalarına ilişkin ilamlar (İİK m. 72)
- Yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK m. 41/2)
- Sayıştay kararları (832 sayılı Kanun m. 64)
- İdare aleyhine alınacak haciz veya ihtiyati haciz kararları (2577 s. İYUK m. 28/1)
- Mülkiyetin tespitine ilişkin ilamlarda istihkak davaları
Yukarıdaki örnekler, kanunun açıkça kesinleşme aradığı kararlardır. Dolayısıyla, bu nitelikteki ilamlar, karar kesinleşmeden icra dairesinde takip konusu yapılamaz.
2. Taşınmazın Aynından Doğan Alacak ve İcra Takibi
Taşınmazın aynına ilişkin davalar, çoğunlukla tapu iptali ve tescil talepli olarak açılmaktadır. Ancak mahkeme süreci boyunca taşınmazın niteliğinin değişmesi veya iptal-tescil talebinin mümkün olmaması gibi nedenlerle bedel (tazminat) ödenmesine karar verilebilir. Yargıtay uygulamasına göre, karar sadece bedele dönüşse dahi dayanağı “taşınmazın aynına” yönelikse bu ilam kesinleşmeden icraya konulamaz.
3. İlamın Kesinleşmesine Dair Önemli Noktalar
- İlam Bir Bütündür: Kararın esas kısmı kesinleşmeden, vekâlet ücreti veya yargılama giderleri gibi ek kalemler de bağımsız şekilde tahsil edilemez.
- Tapu İptal-Tescilin Bedelle Sonuçlanması: Dava safhasında ayni talep bedele dönüştürüldüğünde dahi, ilamın dayanağı taşınmazın aynından doğuyorsa kesinleşme aranır.
- Maddî Güvence: Mahkemece konulan ihtiyati haciz kararı, karar kesinleşmeden de varlığını sürdürebilir. Ancak ilamlı takibe koymak ve cebrî tahsil yoluna gitmek kesinleşme şartına tabidir.
4. Sonuç ve Değerlendirme
Taşınmazın aynına ilişkin bir davada mahkeme, iptal ve tescilin imkânsız hale gelmesi sebebiyle bedele hükmetse dahi karar ancak kesinleştiğinde icraya konulabilir. Yargılamanın esas noktasının ayni hak olduğu ve HMK m. 367/2 uyarınca bu tip kararların kesinleşmeden infaz edilemeyeceği açıktır. Aynı şekilde, bu ilam içindeki vekâlet ücreti ve yargılama giderleri de kararın bütünlüğü kapsamında değerlendirildiği için kesinleşme sağlanmadan tahsil edilemez.
Dolayısıyla, elinde taşınmazın aynından kaynaklanan (tapu iptali ve tescil, bunların mümkün olmadığı hâllerde bedel-tazminat) bir mahkeme kararı bulunan taraf, karar kesinleşmedikçe ilamlı icra takibi başlatarak tahsilât yapamaz. Aksi hâlde, şikâyet üzerine icra mahkemesi takibi iptal edebilecektir.
Not: Benzer bir durumda hak kaybına uğramamak adına süreci titizlikle takip etmek ve yasal dayanakları göz önünde bulundurmak için konusunda uzman bir avukattan destek alınması önerilir.
Üçüncü Kişilerdeki Mal ve Alacakların Haczi Nedir?
İcra Takibine İtiraz Nasıl Yapılır?
Tasarrufun İptali Davası Nedir? Şartları ve Süreçleri
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu Nedir?
Senette Bulunması Gereken Unsurlar Nelerdir? (Güncel Rehber)
Ödenmeyen Senet Tahsilatı Nasıl Yapılır?
Karşılıksız Çek Nedir ve Ceza Davası Nasıl Yürütülür?
Banka Hesabına Haciz Konulabilir Mi?
Araç Haczi Nedir ve Nasıl Kaldırılır?