1. Müteselsil Sorumluluk (TBK m. 61, 62)

1.1. Müteselsil Sorumluluk Nedir ve Mevzuatımızda Nerede Düzenlenmiştir?

Birden fazla borçlunun, alacaklıya karşı tek bir borcun ifasından “zincirleme” (dayanışmalı) şekilde sorumlu olmasına müteselsil sorumluluk (taleplerin yarışması) denir. Müteselsil sorumluluk kavramı, müteselsil borçluluğu da kapsayacak şekilde daha geniş bir çerçevede değerlendirilir.

Türk hukukunda, müteselsil sorumluluk açısından “taleplerin yarışması” ilkesi kabul görmüştür. Bu ilkeye göre, zarar bir kez tazmin edilir; ancak zarar tamamen karşılanana dek sorumluların tamamı bundan sorumludur. Zarar gören, tazminatın tamamını dilerse tek bir sorumluya, dilerse tüm sorumlulara karşı ileri sürebilir. Bir sorumlu tarafından ödemenin tamamı yapılırsa borç biter, kısmi ödeme yapılırsa borcun sadece o kadarlık kısmı sona erer. Dolayısıyla, tek zarar – tek tazminat ilkesi geçerlidir. Bu durum, zarar göreni sebepsiz zenginleşmekten korur.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) müteselsil sorumluluğu doğrudan 61. ve 62. maddelerinde düzenlemiştir:

TBK m. 61 – Müteselsil Sorumluluk (Dış İlişkide)
“Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”

TBK m. 62 – Müteselsil Sorumluluk (İç İlişkide)
“Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olup zarar görenin haklarına halef olur.”

Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, müteselsil sorumluluk iki temel ilişki doğurur:

  1. Dış İlişki (TBK m. 61): Zarar gören ile zarar veren(ler) arasındaki ilişkidir. Alacaklının, (zarar görenin) uğradığı zararın tazminini, sorumluların tümünden veya birinden isteyebilmesine olanak tanır.
  2. İç İlişki (TBK m. 62): Sorumluların kendi aralarındaki ilişkidir. Bu safhada herkes, kusuruna veya yarattığı tehlikenin derecesine göre belirlenen payından sorumlu tutulur. Fazla ödemede bulunan sorumlu, diğer sorumlulara rücu edebilir.

1.2. Dış İlişkide Teselsül ve Sonuçları

Müteselsil sorumluluk, borçlulardan birinin veya bazı borçluların yaptığı hukukî işlemlerin, diğer borçlulara da sonuç doğurması ilkesini barındırır. Örneğin:

  • Zamanaşımının kesilmesi: Borçlulardan birine karşı zamanaşımını kesen bir işlem yapılırsa, diğer borçlular bakımından da zamanaşımı kesilmiş sayılır (YHGK 28/06/2022 T, 2021/902 E., 2022/1049 K.).

1.3. İç İlişkide Teselsül (Rücu İlişkisi)

İç ilişkide müteselsil sorumluluk yerine “pay” ilkesi geçerlidir. Kim daha fazla ödemişse, kendi kusur veya payı dışında yaptığı fazla ödemeyi, diğer sorumlulara rücu edebilir (TBK m. 62). Ödemede bulunan zarar veren, zarar görenin haklarına halef olur; bu hak, dış ilişkiden bağımsız ve rücu eden ile rücu edilen arasındaki yeni bir alacak hakkıdır (YHGK 27/09/2022 T, 2021/299 E., 2022/1166 K.).

1.4. Müteselsil Sorumluluk Kaynakları

Müteselsil sorumluluğun dayanağı:

  • Kanun: Kanunun açıkça öngördüğü durumlarda müteselsil sorumluluk söz konusu olabilir (örnek: haksız fiilde birden çok sorumlu, Karayolları Trafik Kanunu’nda araç işleteni ve sürücünün birlikte sorumluluğu vb.).
  • Sözleşme: Tarafların kendi aralarında müteselsil sorumluluğu kabul etmesiyle de doğabilir.

2. Müteselsil Borçluluk (TBK m. 162, 163)

2.1. Müteselsil Borçluluk Nedir?

Müteselsil borçluluk, birden çok borçludan her birinin, borcun tamamından alacaklıya karşı sorumlu olduğu özel bir borç ilişkisi türüdür. Alacaklı, istediği borçludan borcun tamamını talep etme hakkına sahiptir ve borcun ifasıyla birlikte borç tüm borçlular açısından sona erer.

2.2. Mevzuattaki Düzenleme

6098 sayılı TBK’nın 162 ve 163. maddeleri, müteselsil borçluluğu şu şekilde hükme bağlamaktadır:

TBK m. 162 – Müteselsil Borçluluğun Doğuşu
“Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar. Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.”

TBK m. 163 – Dış İlişki ve Borçluların Sorumluluğu
“Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.”

2.3. Kaynakları

  • Hukuki İşlem: Birden çok borçlunun, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul etmesiyle müteselsil borç doğar (TBK m. 162/I).
  • Kanun: Sadece kanun hükmünün öngördüğü hallerde de müteselsil borç ilişkisi oluşabilir (TBK m. 162/II).

2.4. Dış ve İç İlişki

  • Dış İlişki: Alacaklı ile borçlular arasındaki ilişkidir. Alacaklı, borcun tamamını istediği borçludan talep edebilir.
  • İç İlişki: Müteselsil borçluların birbirleriyle olan ilişkisidir. Borç ifa edildikten sonra, fazla ödeme yapan borçlu diğerlerinden kusur-pay oranında rücu talebinde bulunabilir.

3. Müteselsil Sorumluluk Şartları

TBK m. 61 uyarınca müteselsil sorumluluk ya aynı sebebe ya da farklı sebeplere dayanabilir.

  1. Aynı Sebebe Dayanan Sorumluluk (Birlikte Sebep):
    • Birden fazla kişinin aynı zarara birlikte sebep olması halinde gerçekleşir. Bu “aynı sebep” bir sözleşme ihlali, haksız fiil (kusur sorumluluğu) veya kanundan kaynaklanıyor olabilir.
    • Örnek: Trafik kazalarında birden çok sürücünün kusurlu olması.
  2. Farklı Sebeplere Dayanan Sorumluluk:
    • Birden fazla kişinin, aynı zarardan; biri haksız fiil (kusur), diğeri sözleşme, bir diğeri ise tehlike sorumluluğu gibi farklı dayanaklarla sorumlu olması halinde ortaya çıkar.
    • Örnek: Bir araç sürücüsünün TBK m. 49 (haksız fiil) gereğince, işletenin Karayolları Trafik Kanunu m. 85 (kusursuz/tehlike sorumluluğu) gereğince, sigortacının ise poliçe (sözleşme) gereği sorumlu olması.

Bu kapsamda, müteselsil sorumluluk hem maddi hem de manevi tazminat alacaklarında geçerlidir.

4. Uygulamada En Sık Karşılaşılan Müteselsil Sorumluluk Halleri

  • Karayolları Trafik Kanunu m. 88:
    “Bir motorlu aracın katıldığı kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü ise, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.”
    Bu düzenleme uyarınca, sürücü, işleten ve varsa teşebbüs sahibi, zararın tamamından üçüncü kişiye karşı müteselsilen sorumlu olur (Y17.HD 14/01/2019 T, 2016/4586 E., 2019/35 K.).
  • Asıl İşveren – Alt İşveren İlişkisi (İş Kanunu m. 2/5):
    Asıl işveren ile alt işveren, alt işveren işçilerinin iş sözleşmesinden ve kanundan doğan hakları bakımından müteselsilen sorumludur. Özellikle işçilik alacakları noktasında sıklıkla bu dayanışmalı sorumluluk karşımıza çıkar.

5. Müteselsil Sorumlulukta Borçluların Hak ve Yükümlülükleri

TBK m. 163/1, alacaklının (zarar görenin) tazminat talebini nasıl kullanabileceğini düzenler:

  • Alacaklı, tazminatın tamamını veya bir kısmını dilerse tüm sorumlulardan, dilerse sadece bir borçludan isteyebilir.
  • Borçluların sorumluluğu, zararın tamamı tazmin edilene dek sürer.
  • Borcun tamamen ifasıyla tüm borçluların sorumluluğu sona erer.
  • Eğer borçlulardan biri, kendi payından fazla ödemek zorunda kalırsa, diğer borçlulara rücu edebilir (TBK m. 167).

Zamanaşımı: Tazminat talebinde bulunan, önce hangi sorumludan alacağını tahsil ettiyse, bu ödeme tarihinden itibaren iki yıllık (her hâlde ödemeden itibaren on yıllık) sürede rücu hakkını kullanabilir (TBK m. 73).

6. Yargıtay Kararları Işığında Müteselsil Sorumluluk

Yargıtay içtihatlarında, müteselsil sorumluluğun temel ilkeleri “tek zarar – tek tazminat” ve “taleplerin yarışması” olarak özetlenir:

  1. Tek zarar, tek tazminat ilkesi:
    Zarar verenlerden herhangi biri, zarar görenin uğradığı zararın tamamını öderse, borç tamamen sona erer ve diğerlerinin de borcu biter.
  2. Taleplerin yarışması ilkesi:
    Zarar gören, istediği sorumlu(lar)a karşı talepte bulunabileceği gibi hepsine karşı da dava açabilir. Borcun ifası tamamen gerçekleşinceye kadar sorumluluk devam eder (YHGK 24/06/2021 T, 2017/4-1442 E., 2021/839 K.).

6.1. Trafik Kazalarında Müteselsil Sorumluluk

  • Yargıtay 17. HD 04/04/2017 T, 2016/9059 E., 2017/3659 K.:
    Karayolları Trafik Kanunu m. 88 ve TBK m. 61’e göre, kazada kusuru bulunmayan zarar gören, tazminatın tamamını, dilerse sürücünün kusurunun bir kısmını veya tamamını üstlenmiş sigortacıdan talep edebilir. Burada müteselsil sorumluluk ilkesinin işlerliği, alacaklının herhangi birini veya hepsini seçimlik olarak takip edebilmesinden ileri gelir.

6.2. İş Kazalarında Müteselsil Sorumluluk

  • Yargıtay 21. HD 02/07/2018 T, 2016/19172 E., 2018/5939 K.:
    İş kazalarında genel kural olarak müteselsil sorumluluk söz konusu olup, işçi (veya hak sahipleri) tamamından sorumluluk talep ettiği sürece işveren ve diğer kusurlu kişiler, zararın bütünü bakımından sorumlu tutulur. Sonrasında, kendi aralarındaki rücu ilişkisi devreye girer.

6.3. Dava Dışında Başka Kusurlular Bulunması

  • Yargıtay uygulaması:
    Zarar görenin kazada hiçbir kusuru yoksa, dava dışı başka bir kişinin de kusurlu olması, davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu halde zarar gören, dilerse sadece bir sorumludan tazminatın tamamını talep edebilir (HGK 24.06.1983 T, 9-553/724 E/K).

6.4. Rücu Hakkı (İç İlişki) ve Pay Esası

  • Müteselsil sorumlulardan biri zararın tamamını ödemişse, iç ilişkide diğer sorumlulara, kusur veya sorumluluk dereceleri ölçüsünde rücu edebilir (TBK m. 62, 167).

6.5. Miras Durumlarında Müteselsil Sorumluluk

  • Miras borçlarından doğan sorumlulukta her mirasçı kural olarak kendi payı oranında sorumlu olur. Eğer müteselsil bir sorumluluk kanunen doğmuyorsa veya davacının talebi bu yönde değilse, mirasçılar zincirleme değil, payları oranında borçtan sorumlu tutulur (Y3.HD 03.10.2011 T, 2011/16085 E., 2011/14290 K.).

Sonuç

  • Müteselsil sorumluluk, zarar görenin, zarar verenlerden herhangi birini veya birden fazlasını, zararın tamamen tazmini için takip edebilmesini sağlayan, zarar göreni koruyucu bir hukuki mekanizmadır.
  • İç ilişkide ise ödemeyi yapan, kendi payının üstünde yaptığı ödemeleri diğer sorumlulardan rücu yoluyla talep edebilir.
  • Uygulamada özellikle trafik kazaları, iş kazaları ve asıl işveren – alt işveren ilişkilerinde sıkça müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanır.
  • Bu alanda Yargıtay kararları, çoğunlukla zarar gören lehine yorum yaparak müteselsil sorumlulukla ilgili koruyucu ve kolaylaştırıcı yönde içtihatlar geliştirmektedir.

Bu metinde yer verilen bilgi ve açıklamalar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve ilgili Yargıtay kararları ekseninde kaleme alınmıştır. Hukuki sorunlarınızı ve dava stratejilerinizi belirlerken, somut olayın özelliklerine uygun şekilde bir avukata veya hukuk danışmanına başvurmanız önerilir.

Diğer yazılarımız:

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedir?

İbraname (İbra Sözleşmesi) Nedir?

Müteselsil Sorumluluk ve Borçluluk

Davanın İhbarı ve Davaya Müdahale

Davada Sürelerin Belirlenmesi ve Uygulama Esasları

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası Nedir?

Vasilik Nedir?

Alacağın Devri (Temliki) Nedir?

Satış Vaadi Sözleşmesi Nedir?

Sebepsiz Zenginleşme Davası Nedir? Şartları, Süresi ve Zamanaşımı

Menfi Tespit Davası Nedir? Şartları, Süreci ve Zamanaşımı Süresi

Marka Tescili Nedir? Nasıl Yapılır? Tüm Detaylarıyla Rehber

Hatalı Estetik Ameliyat: Sebepleri, Hukuki Haklar ve Tazminat Süreci

Yasadışı Bahis Suçu ve Cezaları 2025 – Güncel Hukuki Bilgiler

Bakırköy Avukat ve Hukuk Büroları konum için tıklayınız.