Temyiz Başvurusu, İstinaf Mahkemesi’nin nihai kararlarının hukuki yönlerinin denetlenmesi amacıyla başvurulan bir kanun yoludur (HMK m.361). Bu inceleme, Yargıtay tarafından yapılır ve hukuki usullerin doğru uygulanıp uygulanmadığına odaklanır.

Temyiz ve İstinaf Arasındaki Farklar

  • İstinaf İncelemesi:
    İstinaf mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hem maddi hem de hukuki açıdan yeniden değerlendirir. Mahkeme, yeni deliller toplayabilir, tanıkları dinleyebilir ve keşif yapabilir. Bu süreçte, istinaf mahkemesi mevcut dosya ve eklenen yeni bilgileri göz önünde bulundurarak, yerel mahkeme kararını onaylayabilir veya bozabilir.
  • Temyiz İncelemesi:
    Temyiz aşamasında, Yargıtay yalnızca hukuki denetim gerçekleştirir. Yani, dosyada yer alan deliller ışığında ilgili kanun maddelerinin doğru uygulanıp uygulanmadığı incelenir. Yargıtay, ek delil toplama veya tanık dinleme yetkisine sahip değildir; sadece istinaf mahkemesi kararının hukuka uygunluğunu kontrol eder.

Temyiz Süresi

Temyiz başvurusu, kararın ilgililere tebliğ edilmesinden itibaren başlar. Hukuk davalarında, temyiz başvuru süresi iki haftadır (HMK m.361/1). Usulüne uygun tebliğ yapılmadığında, temyiz süresinin işlemeye başlaması engellenir. Ayrıca, süresini kaçıran taraf, belirli koşullar altında katılma yoluyla temyiz hakkını kullanabilir; ancak bu durumda, orijinal temyiz başvurusunun usulüne uygun olması gerekmektedir.

Temyiz Başvurusu Nasıl Yapılır?

Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için mutlaka yazılı bir temyiz dilekçesi sunulmalıdır. İstinaf Mahkemesi, kararı kendi inisiyatifiyle Yargıtay’a göndermez. Dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarih esas alınır ve bu tarihte gerekli harç ile giderlerin eksiksiz ödenmesi şarttır. Eksik veya geç ödenen temyiz harçları durumunda, mahkeme belirli bir süre tanıyarak ödeme yapılmasını isteyebilir; aksi halde temyiz hakkı kaybedilebilir.

Hukuki İnceleme ve Uygulama

25.01.1985 tarihli ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında, temyiz başvurusu zamanında yapıldığında, dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği an esas alınır. Ayrıca, Yargıtay’ın tüm daireleri, temyiz süresi içinde yapılan başvuruları ve başvuru şekillerini aynı şekilde değerlendirmektedir. Örneğin, süresini kaçıran tarafın katılma yoluyla temyiz imkanı olsa bile, asıl temyiz edenin süresinde yaptığı başvuru usulüne uygun değilse, katılma yoluyla yapılan temyiz talebi reddedilir.

Temyiz Başvurusunda Gerekçe Gösterilmesi Gerekir mi?

Temyiz dilekçesinde, genel kural olarak temyiz sebeplerinin ve gerekçelerinin belirtilmesi gerekmektedir (HMK m.364/1-f). Ancak, İstinaf Mahkemesi’nin aksine, Yargıtay temyiz başvurusunda tarafların ileri sürdüğü sebeplere bağlı kalmaksızın, kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil eden hususları da kendiliğinden inceleyebilir (HMK m.369/1).

Tarafların temyiz konusu yapmadığı, kanun çerçevesinde açıkça ihlal teşkil etmeyen hususlar Yargıtay tarafından incelenmez. Örneğin, maddi ve manevi tazminat davasında davacı, tazminat miktarının düşük olmasına itiraz etmediği takdirde, Yargıtay tazminat miktarını kendiliğinden bozma yoluna gitmeyecektir.

Öte yandan, davalı-davacı kadın tarafından açılmış bir boşanma davası bulunmadığı halde, kadının karşı davasında boşanma talebinin yer alması, kanun açısından ciddi bir ihlal oluşturur. Bu durumda, taraflar temyiz etmemiş olsa bile hükmün bozulması mümkündür (HMK m.369/1, HUMK m.435/1).

Örneğin, davacı erkek, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması gerekçesiyle boşanma isteminde bulunurken, davalı kadın cevap dilekçesinde erkeğin davasının reddini talep edip maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkeme, yapılan yargılama neticesinde, kadının boşanma davası varmış gibi boşanma kararı vermiştir. Davalı kadının usulüne uygun bir boşanma davası bulunmaması, kanun açısından ağır ihlal teşkil eder. Bu nedenle, tarafların temyiz etmemiş olması durumunda dahi hükmün bozulması gerekmektedir (HMK m.369/1, HUMK m.435/1).

Temyiz Edilebilecek ve Edilemeyecek Kararlar

Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. HMK m.362’ye göre, temyiz edilebilir kararların ve edilemeyecek kararların sınırları özetle aşağıdaki gibidir:

Temyiz Edilemeyecek Kararlar

  • Miktar Sınırı:
    2025 yılı itibarıyla, miktar veya değeri 544.000 TL’yi aşmayan davalara ilişkin istinaf mahkemesi kararları kesin sayılır. Bu durumda, davalardan temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/1-a).
  • Özel Kanunlarla Düzenlenen Davalar:
    Kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davaları hariç olmak üzere, 4. maddede belirtilen bazı davalar, taşınmazın aynına ilişkin davalar ve özel kanunların sulh hukuk mahkemesine verdiği davalara ilişkin kararlar kesin sayılır ve temyiz edilemez (HMK m.362/1-b).
  • Kısmi Alacak Davalarında:
    Alacağın tamamının dava konusu edilmesi durumunda, kararda asıl talebin reddedilen kısmı 544.000 TL sınırını aşmıyorsa temyiz hakkı söz konusu değildir. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurursa, diğer taraf da cevap dilekçesiyle temyiz edebilir (HMK m.362/4).
  • İcra ve İflas Davaları:
    İcra ve İflas Kanunu kapsamındaki, miktar veya değeri 544.000 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin istinaf kararları temyiz yoluna götürülemez (İcra İflas K. m.364/1).
  • İş Mahkemeleri Kararları:
    Bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen nihai kararlar arasında, miktar veya değeri 378.290 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olanlara temyiz başvurusu yapılamaz. Ayrıca, işe iade davaları neticesinde verilen istinaf kararları da temyiz edilemez.
    Para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkında ise, karar tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz başvurusu yapılabilir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu md.7/3 ve md.8/1-a).
  • Yerel Mahkeme Kararlarının İstinaf İncelemesi:
    İlk derece mahkemeleri arasındaki yetki, görev ve merci tayinine ilişkin istinaf mahkemesi kararları kesin nitelikte olup Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılamaz.
    Ayrıca, çekişmesiz yargı işlerine dair verilen yerel mahkeme kararlarının istinaf incelemesi kesin olduğu için temyiz yoluna gidilemez.
  • Tevdi Mahalli ve Nüfus Kayıtları Davaları:
    Tevdi mahalli tayini kararları için HMK’nun ilgili maddeleri gereğince istinaf yoluna başvurulabilir ancak temyiz yolu açık değildir.
    Soybağına ilişkin davalar hariç, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine yönelik davaların istinaf kararlarına da Yargıtay’da temyiz başvurusu yapılamaz.
  • Geçici Koruma Kararları:
    İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi geçici koruma kararları ile ilgili istinaf mahkemesi kararlarına temyiz yoluyla itiraz edilemez.

İstinaf Yoluna Başvurmayan Taraf Temyiz Başvurusu Yapabilir mi?

6100 sayılı HMK’nun 361. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin kararına karşı temyiz yoluna başvurabilmek için tarafların öncelikle istinaf yolunu kullanmaları esas kuraldır. Bu durumda, istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın normal şartlarda temyiz başvurusunda bulunma hakkı bulunmaz. Ancak, hukuki yararının söz konusu olduğu durumlarda, diğer tarafın istinaf başvurusu sonucu İstinaf Mahkemesi tarafından aleyhine hüküm kurulması halinde, temyiz yoluna başvurulabilmektedir

Önemli Noktalar

  • İstinafın Esastan veya Usulden Reddedilmesi:
    İlk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan veya usulden reddedilmesine ilişkin kararlar, istinaf yolunu kullanmayan tarafın temyiz hakkını doğrudan oluşturmaz. Bu durumda, yalnızca istinaf başvurusunun reddedildiği tarafa temyiz hakkı tanınır.
  • İstinaf Yolunun Önceliği:
    Hukuk sistemimizde, kesinleşmeyen ilk derece mahkeme kararlarına karşı önce istinaf yoluna başvurulması öngörülmüştür. İstinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesi ya usulden ya da esastan reddetme kararı verebilir veya kararı kaldırıp yeniden hüküm kurabilir. Bu sonuçlardan sonra, reddedilen tarafa temyiz hakkı doğar.
  • Temyiz Hakkı, İstinaf Sonucuna Bağlıdır:
    İstinaf başvurusunu kullanmayan tarafın, diğer tarafın istinaf başvurusu neticesinde aleyhine hüküm kurulması durumunda temyiz başvurusunda bulunması mümkün olur. Ancak, istinaf başvurusu reddedilmediği veya tamamen temyize konu edilmediği takdirde, temyiz yoluna başvurmak hukuken mümkün değildir.

Yargıtay Temyiz İncelemesi ve Karar Süreci

Yargıtay, temyiz yolunun açık olduğu istinaf mahkemesi kararlarına ilişkin başvuruları, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde değerlendirir. İlk derece mahkemesi kararlarının temyiz yolu kapalı olması durumunda ise, bu kararlar bölge adliye mahkemesi tarafından kesinleşir.

Temyiz İncelemesinin Aşamaları

1. Ön İnceleme:
Yargıtay, temyiz dilekçesi sunulan dosyada usul eksikliği, sürelere uyulup uyulmadığı ve harç ile giderlerin tam yatırılıp yatırılmadığı gibi hususları değerlendirir. Bu aşamada, usuli şartların yerine getirilip getirilmediğine bakılarak, gerekirse ilgili eksiklikler giderilmeye çalışılır (HMK m.366).

2. Esastan İnceleme:
Ön incelemenin ardından, Yargıtay dava dosyasının esas yönünü derinlemesine inceler. Tarafların temyiz dilekçesinde belirtmiş olduğu sebeplerle sınırlı kalmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı bulduğu hususları da kendiliğinden değerlendirme yetkisine sahiptir.

Yargıtay’ın Verdiği Karar Türleri

Yargıtay, temyiz incelemesi sonucunda üç şekilde karar verebilir:

  • Onama Kararı: İstinaf mahkemesi kararını hukuka uygun bulduğunda onaylar.
  • Bozma Kararı: İlgili kararda usuli veya maddi hata tespit ettiğinde kararı bozar.
  • Düzelterek Onama Kararı: Gerekli düzeltmeler yapılarak, kararın onanmasına karar verir

Yargıtay’da Temyiz Duruşması

Yargıtay, temyiz başvurularını esas olarak dosya üzerinden inceler (HMK m.369/2). Ancak bazı durumlarda, özellikle davanın esastan görüşülmesine karar verildiğinde, duruşmalı inceleme de yapılabilmektedir.

Duruşmalı İncelemenin Uygulandığı Durumlar

  • Belirli Miktar veya Değer Sınırını Aşan Davalar:
    2024 yılı için miktar veya değeri 567.250 TL’yi aşan alacak davalarında, temyiz incelemesi duruşmalı olarak gerçekleştirilebilir. Eğer dava konusu alacağın tamamı dava edilmemişse, kesinlik sınırı alacağın tamamına göre hesaplanır. Asıl talebin reddedilen kısmı 567.250 TL’nin altında ise, bu tarafın temyiz hakkı bulunmaz; ancak karşı tarafın temyiz başvurusu varsa, diğer taraf cevap dilekçesiyle temyize iştirak edebilir (HMK m.369/3).
  • Özel Konular:
    Tüzel kişiliğin feshine veya genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davalar, evlenmenin butlanı veya iptali, boşanma, ayrılık, velayet, soybağı ve kısıtlama davalarında da temyiz incelemesi duruşmalı yapılabilir.

Tarafların Talebi ve Yargıtay’ın Yetkisi

Taraflardan herhangi birinin temyiz veya temyize cevap dilekçesinde duruşma talebinde bulunması halinde, Yargıtay bu talebi değerlendirerek duruşmalı inceleme yapar. Ayrıca, yukarıda belirtilen şartlar dışında, Yargıtay gerek gördüğü durumlarda kendiliğinden de duruşma düzenleyebilir

Yargıtay Temyiz İncelemesinde Karar Çeşitleri

Yargıtay, istinaf mahkemesi kararlarının hukuki yönlerini inceledikten sonra üç temel karar türü verebilir:

1. Onama Kararı

Eğer istinaf mahkemesi kararının hukuk normlarına uygun olduğu tespit edilirse, Yargıtay onama kararı verir. Bu kararda, onanan hükmün hangi hukuki gerekçelere dayandığı ayrıntılı olarak açıklanır. Onama kararıyla birlikte dava dosyası kesinleşir ve gerekli işlemlerin yapılması için ilk derece mahkemesine geri gönderilir.

2. Düzelterek Onama Kararı

Yargıtay, istinaf mahkemesi kararını incelerken esas yönünün hukuka uygun bulunduğu ancak uygulamada, hesap hataları, kimlik bilgileri, ifade veya yazı hatası gibi teknik kusurların bulunduğu durumlarda düzelterek onama yolunu tercih edebilir. Bu karar türünde, mevcut kararın gerekçesi düzeltilerek onaylanır; yeniden yargılama yapılmasına gerek duyulmaz.

3. Bozma Kararı

Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay, kararın hukuki veya usuli açıdan hatalı olduğunu tespit ederse bozma kararı verebilir. Bozma kararı, yargılama sürecinde taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanması, delillerin kanuni sebepsiz reddedilmesi veya yargılama eksiklikleri gibi durumlara dayanır. Bu durumda:

  • Dosya, ilgili adli istinaf mahkemesine veya uygun görülecek başka bir yargı mercisine gönderilerek yeniden incelenmek üzere işleme alınır.
  • Adli istinaf mahkemesi, “düzelterek yeniden karar” verebilir veya ilk derece mahkemesinin kararını tamamen kaldırarak yeni bir hüküm kurabilir.

Bozma Kararına Uyma ve Direnme Kararları

Yargıtay’ın bozma kararına karşı, dosya kendisine gönderilen ilgili mahkeme iki farklı karar verebilir:

  • Bozmaya Uyma Kararı: İlgili mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararını benimserse “bozmaya uyma” kararı verir. Bu karara karşı doğrudan temyiz yoluna gidilebilir; ayrıca, bozmaya uyma kararı verildikten sonra istinaf başvurusunda bulunulamaz.
  • Direnme Kararı: Dosya gönderildiğinde mahkeme, bozma kararına karşı direnme kararı da verebilir. Direnme kararı da doğrudan temyiz yoluna konu olup, mahkeme bu kararı yerinde görürse düzeltebilir; aksi takdirde dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na sevk edilir.

Diğer yazılarımız:

Yüz Kızartıcı Suç Nedir? Sicil Kaydı Silme Yolları

Adli Kontrol Nedir? Şartları, Uygulama Süreci ve Kaldırma Yöntemleri

2025 Adli Tatil: Süreler, İşlemler ve Boşanma Davalarında Etkileri

Asliye Hukuk Mahkemesi Nedir? Görevleri, Davalar ve Yargılama Süreci

Avukat Tutmak Zorunlu mu? Hangi Davalarda Avukatla Temsil Gerekir?

Avukata Danışma Ücreti Nedir Ücretsiz Hukuki Destek Alabilir miyim (1)

Avukata Sor: Online Hukuki Danışmanlık Hizmeti

Dava Açma Süreci, Aşamalar, Belgeler ve Mahkeme Seçimi (2025)

Dava Açma Masrafları 2025: Mahkeme Harçları ve Avukat Ücretleri

Dava Ne Kadar Sürer? 2025 Yılı Güncel Dava Süreleri ve İpuçları

Avukata Gitmeden Önce Bilmeniz Gereken 5 Şey

Hakaret Suçu Nedir? Hangi Sözler Hakaret Sayılır?

Sosyal Medyada Hakaret Suçu Nedir? TCK 125 ve Cezai Yaptırımlar

Instagram’dan Alışveriş Yaparken Dolandırıldım: Hukuki Haklar ve Yapılması Gerekenler

Sabıka Kaydı Nasıl Silinir? 2025 Güncel Rehber ve Başvuru Yöntemleri

İstanbul’da Avukat ve Hukuki Danışmanlık Hizmetleri

İnternetten Alışveriş Yapanlar İçin Tüketici Hakları ve Tazminat Yolu

İnstagram Gelirleri Vergiye Tabi mi?

YouTube Üzerinden Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi

Bakırköy Avukat ve Hukuk Büroları konum için tıklayınız.