Asliye Hukuk Mahkemesi, özel hukuk uyuşmazlıklarının esas olarak görüldüğü, tek hakimli ve her adliyede bulunması zorunlu olan temel yargı mercisidir (6100 sayılı HMK m.2). Bu mahkemeler, taraflar arasındaki sözleşme ihtilafları, borç-alacak uyuşmazlıkları, tazminat davaları gibi konuları çözmek amacıyla görev yapar.

Mahkemelerin Sınıflandırılması

Özel hukuk davalarını ele alan mahkemeler genel olarak üç ana gruba ayrılır:

  • Asliye Hukuk Mahkemeleri: Genel özel hukuk uyuşmazlıklarını inceler.
  • Sulh Hukuk Mahkemeleri: Belirli durumlarda, asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına girmeyen, özel uyuşmazlıklar için istisnai olarak devreye girer.
  • Özel Mahkemeler: Asliye Ticaret Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, İş Mahkemesi gibi, belirli uyuşmazlık türleri için özel olarak kurulmuş mahkemelerdir.

Temelde, sulh hukuk mahkemeleri özel durumlar için öngörülmüş iken, asliye hukuk mahkemeleri genel özel hukuk uyuşmazlıklarının esaslı çözümünden sorumludur. Kanunda açıkça başka bir özel mahkemenin görevli olduğu belirtilmedikçe, tüm uyuşmazlıklar asliye hukuk mahkemelerinde görülür.

Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevleri Nelerdir?

Asliye hukuk mahkemeleri, kanunun başka bir mahkemeyi özel olarak görevlendirmediği durumlarda, dava konusu değeri veya miktarı ne olursa olsun, temel iki kategoriye giren tüm özel hukuk uyuşmazlıklarını inceler (HMK m.2):

  • Malvarlığı Haklarına İlişkin Davalar:
    Mülkiyet, borç-alacak, tazminat gibi malvarlığına dair uyuşmazlıklar.
  • Şahıs Varlığına İlişkin Davalar:
    Kişilik hakları, aile hukuku, miras gibi konuları kapsayan davalar.

Genel Görevli Mahkemeler

Özel hukuk uyuşmazlıklarında temel görev, Sulh Hukuk Mahkemeleri ve Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından yürütülmektedir. Sulh hukuk mahkemelerinin görev alanı, kanunla açıkça belirtilmiş özel dava türlerini kapsarken, bu kapsam dışında kalan tüm davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkisine girer.

Özel Mahkemeler ve Görev İlişkisi

Yeni HMK düzenlemeleriyle, asliye ticaret mahkemeleri artık genel mahkemeler yerine, özel görevli mahkemeler arasında yer almaktadır. Bu durumda;

  • Özel Görevlendirme: Kanunda belirli uyuşmazlık türü için özel bir mahkeme yetkisi öngörülmüşse, dava o mahkemede görülür.
  • Birlikte Açılan Davalar: Bir davanın bazı talepleri özel mahkemelerin, bazı talepleri ise genel mahkemelerin görev alanına giriyorsa, davanın sonucu birbirini etkilediği için dava, tümüyle özel mahkeme yetkisi altında değerlendirilir. Örneğin, bir trafik kazası sonucu sigorta şirketine karşı açılacak dava asliye ticaret mahkemesinde; aynı kazaya ilişkin araç sürücüsüne yönelik dava ise asliye hukuk mahkemesinde açılabilir. Ancak, neticelerinin birbirini etkilediği durumlarda her iki dava da asliye ticaret mahkemesinde birlikte görülmelidir

Asliye Hukuk Mahkemesi Hangi Davalara Bakar?

Asliye hukuk mahkemeleri, özel hukuk alanındaki uyuşmazlıkların çözümünde temel görevli yargı mercileridir. Kanun başka bir mahkemeye görev devredilmedikçe, dava konusu değeri ve miktarı ne olursa olsun, aşağıdaki dava türlerini kapsamaktadır:

  • Tapu İptal ve Tescil Davaları:
    Gayrimenkulün tapu kayıtlarının iptali ya da tesciliyle ilgili uyuşmazlıklar.
  • El Atmanın Önlenmesi Davaları:
    Mal varlığı üzerindeki hukuka aykırı el atma durumlarının engellenmesi amacıyla açılan davalar.
  • Geçit Hakkı ve Üst Hakkı Davaları:
    Arazi ve mülkiyet üzerinde komşuluk ilişkileri ile ilgili hakların tespiti ve korunması.
  • Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) Davaları:
    Gayrimenkulün hukuka aykırı şekilde işgali nedeniyle meydana gelen zararların tazmini talepleri.
  • Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davaları:
    Belirli eşyaların veya mal varlıklarının kime ait olduğunun tespiti için açılan davalar.
  • Şufa (Ön Alım) Davaları:
    Mülkiyet hakkındaki ön alım taleplerinin uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklar.
  • Zilyetliğin Tespiti ve Korunması Davaları:
    Malın fiili durumu, kullanımı ve korunmasına ilişkin hakların tespiti.
  • Menfi Tespit ve İstirdat Davaları:
    Bir hakkın var olmadığının veya bir durumun mevcut olmadığının tespiti için açılan davalar.
  • Alacak Davaları:
    Sözleşme, borç ve diğer alacak ilişkilerine ilişkin uyuşmazlıklar.
  • Tapuya Şerh Verilmesi veya Şerhin Kaldırılması Davaları:
    Tapu kayıtlarındaki sınırlamalarla ilgili uyuşmazlıkların çözümü.
  • Maddi ve Manevi Tazminat Davaları:
    Kişisel veya malvarlığına yönelik zararın tazmini için açılan davalar.
  • Mirastan Mal Kaçırma Davaları:
    Miras paylaşımı sırasında mirasçıların haklarına yönelik müdahalelerin önlenmesi.
  • Soy Bağının Düzeltilmesi ve Babalık Davaları:
    Aile içi soy bağı, babalık ve ilgili kişisel hakların düzeltilmesiyle ilgili uyuşmazlıklar.
  • İtirazın İptali Davaları:
    Resmi kayıtlara ilişkin itirazların iptali amacıyla açılan davalar.
  • Kamulaştırmasız El Atma Davaları:
    Kamulaştırma işlemleri dışında, mal varlığına el konulmasına karşı açılan davalar.
  • Kamulaştırma Nedeniyle Tescil ve Bedel Davaları:
    Kamulaştırma sürecinde mülkiyet devrinin tescili ve bedel tespiti hususlarını kapsayan davalar.
  • Ad ve Soyad Değişikliği ile Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Davalar:
    Kişisel bilgilerdeki yanlışlıkların düzeltilmesi ve ad-soyad değişikliği taleplerini içeren davalar.
  • Mirasta Tenkis Davaları:
    Miras paylarının yeniden tespiti ve düzenlenmesi hususundaki uyuşmazlıklar.
  • Vasiyetnamenin İptali, Miras Sözleşmesinin İptali, Mirasçılıktan Çıkarma veya Çıkarmanın İptali Davaları:
    Miras hukukuna ilişkin, vasiyetname ve sözleşme ile ilgili uyuşmazlıkların çözümü.
  • Mirasçılık Belgesinin İptali ve Mirasta İstihkak Davaları:
    Mirasçılık belgelerinin iptali veya mirasta hak iddiasının tespiti için açılan davalar.
  • Dernek Feshi veya Genel Kurul İptali Davaları:
    Derneklerin iç işleyişi ve genel kurul kararlarıyla ilgili uyuşmazlıklar.
  • Vakıflara İlişkin Davalar:
    Vakıf mal varlıkları ve vakıf işlemleriyle ilgili açılan davalar.

Asliye Hukuk Mahkemesinde Dava Nasıl Açılır?

Asliye hukuk mahkemesinde dava açmak için öncelikle yetkili mahkemeye dava dilekçesi sunulmalıdır. Dava dilekçesinin kaydedildiği tarih, davanın açıldığı tarih olarak kabul edilir. İşte dava açma sürecinin temel adımları:

Dava Dilekçesinin Hazırlanması

  • Örnek Sayısı:
    Dava dilekçesi, davalı sayısı kadar nüsha olarak hazırlanır. Örneğin, iki davalının bulunduğu davada üç nüsha dava dilekçesi düzenlenir (HMK m.118).
  • Yetkili Mahkeme:
    Dava, ilgili dava konusunun bulunduğu yerin bağlı bulunduğu adliyedeki asliye hukuk mahkemesine sunulmalıdır. Örneğin, İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde bulunan bir gayrimenkule ilişkin tapu iptal ve tescil davası, bağlı bulunduğu adliyedeki Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır.

Dava Dilekçesinde Bulunması Gereken Şekil Koşulları

Asliye hukuk mahkemesine verilecek dava dilekçesi aşağıdaki bilgileri içermelidir:

  • Mahkemenin Adı:
    Örneğin, “İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi”.
  • Taraf Bilgileri:
    Davacı ve davalıların ad, soyad ve adresleri.
    Ayrıca, davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası mutlaka belirtilmelidir; davalı için bu zorunlu değildir.
  • Temsilciler:
    Varsa, tarafların kanuni temsilcileri (örneğin, veli veya vasi) ile davacı vekilinin ad, soyad ve adres bilgileri.
  • Dava Konusu ve Değeri:
    Malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri açıkça belirtilmelidir.
  • Olayların Açık Özeti:
    Davacının iddialarını sıra numaraları altında özet şekilde sunması gerekmektedir.
  • Deliller:
    Her bir iddianın hangi delillerle ispat edileceği (tanık beyanları, yazılı belgeler, resmi kurumlardan getirilecek belgeler vb.) belirtilmelidir.
  • Hukuki Sebepler:
    Dayanılan hukuki nedenler yazılmalıdır; ancak bu hususun eksikliği usuli hata oluşturmaz.
  • Talep Sonucu:
    Davacının hangi sonuca ulaşmak istediği açıkça ifade edilmelidir.
  • İmza:
    Davacı veya varsa kanuni temsilcisi/vekili tarafından imza atılması gerekmektedir.

Dava Açma Süreci

Dava dilekçesi, gerekli şekil koşullarına uygun olarak hazırlanıp yetkili asliye hukuk mahkemesine verildiğinde, dosya kaydedilir ve dava süreci başlar. Dosyanın hangi asliye hukuk mahkemesinde görüleceği, ilgili adliye tarafından yapılan dosya dağıtımı (tevzi) sonucunda belirlenir; taraflar bu konuda tercih yapamazlar.

Asliye Hukuk Mahkemesi Yargılama Süreci

Asliye hukuk mahkemeleri, esas olarak yazılı yargılama usulüyle çalışır. Yazılı yargılama sürecinde, deliller, beyanlar ve iddialar yazılı olarak sunulurken, belirli aralıklarla duruşmalar da yapılır. İşte asliye hukuk mahkemesinin yargılama sürecinin aşamaları:

1. Dilekçeler Teatisi Aşaması

Bu aşamada, davacı tarafından sunulan dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir; benzer şekilde, davalının cevap dilekçesi de davacıya bildirilir. Taraflar, ilk sunulan dilekçelere ek olarak karşı tarafın iddialarına cevap verme hakkına sahiptir. Davacı, gerekirse cevap dilekçesiyle taleplerini genişletebilir veya değiştirebilir. Örneğin, davacının ilk talebi belirli bir tazminat miktarı iken, cevap dilekçesiyle bu miktar artırılabilir. Ancak, karşılıklı rıza veya ıslah olmadan iddia ve savunma sonrasında genişletilemez.

2. Ön İnceleme Aşaması

Dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra, mahkeme ilk duruşmayı gerçekleştirir. Ön inceleme duruşmasında hakim, dava şartlarını ve ilk itirazları değerlendirir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık ve üzerinde uzlaşılan hususlar belirlenir. Bu aşama, daha sonraki tahkikat aşamasında hangi konuların araştırılacağına ışık tutar.

3. Tahkikat Aşaması

Bu aşamada, mahkeme tarafların iddia ve savunmalarını destekleyen delilleri detaylı şekilde inceler. Gerekli görüldüğünde, tanık dinlenir, bilirkişi raporları alınır ve yeni deliller toplanır. Tahkikat aşaması, davanın esasına ilişkin karar vermeye hazır hale gelmesi için oldukça önemlidir.

4. Sözlü Yargılama Aşaması ve Hüküm

Tahkikat aşamasının ardından, son duruşma yapılır. Sözlü yargılama sırasında taraflara son sözlerini söyleme imkânı verilir ve hakim nihai karara varır. Mahkemenin verdiği hüküm, yargılama sürecinin tamamlandığını gösterir. Hükmün gerekçesi, son duruşmada açıklanmadıysa, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı gerekçeli karar şeklinde sunulmalıdır.

Genel olarak asliye hukuk mahkemelerinde bir davanın sonuçlanması süresi, davanın karmaşıklığına bağlı olarak ortalama 1,5 ile 3 yıl arasında değişmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesinde Görevsizlik Kararı ve İstinaf/Temyiz Başvuruları

Görevsizlik Kararı

Asliye hukuk mahkemesi, davanın görevli olmadığı durumlarda görevsizlik kararı verir. Ancak, bu kararda dosyayı kendiliğinden ilgili (görevli) mahkemeye gönderme yetkisi yoktur.

  • Tarafların Başvurusu:
    6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde, taraflardan biri kararı veren mahkemeye başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelidir. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, zamanında başvuru yapılmazsa dava açılmamış sayılır.
  • İstinaf Yoluna Başvuru:
    Görevsizlik kararına karşı, dosya kesinleştikten sonra iki hafta içinde istinaf başvurusu yapılarak, bölge adliye mahkemesinin ilgili kararının kesinliği sağlanır.

İstinaf ve Temyiz Başvuruları

Asliye hukuk mahkemesi kararlarına karşı yargılama sürecinin iki aşamalı olarak incelenebilmesi mümkündür:

İstinaf Başvurusu:

  • Amaç:
    İstinaf, asliye mahkemesi kararının hem maddi vakıa hem de hukuki yönlerinin yeniden incelenmesini sağlar.
  • Başvuru Süresi ve Şartları:
    • Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde başvurulmalıdır.
    • Malvarlığı davalarında, dava konusu miktar ve değerin 40.000 TL’yi aşması gerekmektedir. Bu tutarın altında kalan davalar kesin sayılarak istinafa konu edilemez.
  • Ara Kararlar:
    Genel olarak ara kararlar temyiz edilemez; ancak ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz gibi kararlar, son kararı beklemeden istinaf yoluna götürülebilir.

Temyiz Başvurusu:

  • Amaç:
    İstinaf incelemesi sonucunda verilen hükmün, hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı açısından Yargıtay tarafından denetlenmesi sağlanır.
  • Başvuru Süresi ve Şartları:
    • Temyiz yoluna başvurulabilmesi için, istinaf mahkemesi kararında yer alan malvarlığı değerinin 544.000 TL’yi aşması gerekmektedir (2025 yılı için geçerli sınır).
    • Bu sınırın altında kalan kararlar kesin nitelikte olup temyiz edilemez.
  • İstisnalar:
    İstinaf mahkemesinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı temyiz başvurusu yapılamaz.

Diğer yazılarımız:

Yüz Kızartıcı Suç Nedir? Sicil Kaydı Silme Yolları

Temyiz Başvurusu Nedir? Temyiz ve İstinaf Arasındaki Farklar (HMK 361-373)

Adli Kontrol Nedir? Şartları, Uygulama Süreci ve Kaldırma Yöntemleri

2025 Adli Tatil: Süreler, İşlemler ve Boşanma Davalarında Etkileri

Avukat Tutmak Zorunlu mu? Hangi Davalarda Avukatla Temsil Gerekir?

Avukata Danışma Ücreti Nedir Ücretsiz Hukuki Destek Alabilir miyim (1)

Avukata Sor: Online Hukuki Danışmanlık Hizmeti

Dava Açma Süreci, Aşamalar, Belgeler ve Mahkeme Seçimi (2025)

Dava Açma Masrafları 2025: Mahkeme Harçları ve Avukat Ücretleri

Dava Ne Kadar Sürer? 2025 Yılı Güncel Dava Süreleri ve İpuçları

Avukata Gitmeden Önce Bilmeniz Gereken 5 Şey

Hakaret Suçu Nedir? Hangi Sözler Hakaret Sayılır?

Sosyal Medyada Hakaret Suçu Nedir? TCK 125 ve Cezai Yaptırımlar

Instagram’dan Alışveriş Yaparken Dolandırıldım: Hukuki Haklar ve Yapılması Gerekenler

Sabıka Kaydı Nasıl Silinir? 2025 Güncel Rehber ve Başvuru Yöntemleri

İstanbul’da Avukat ve Hukuki Danışmanlık Hizmetleri

İnternetten Alışveriş Yapanlar İçin Tüketici Hakları ve Tazminat Yolu

İnstagram Gelirleri Vergiye Tabi mi?

YouTube Üzerinden Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi

Bakırköy Avukat ve Hukuk Büroları konum için tıklayınız.