Velayet, 18 yaşını doldurmamış veya mahkeme kararıyla ergin kabul edilmemiş çocuklar üzerindeki anne ve babanın yasal hakkını ifade eder. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararı gözetilerek düzenlenmektedir. Velayet hakkı, haklı ve yasal bir neden olmadıkça anne veya babadan alınamaz.

Ergin Olmayan Çocuklar ve Kısıtlılar

  • Ergin Olmayanlar: 18 yaşını tamamlamamış, evlilikle ergin kılınmamış ya da mahkeme kararıyla ergin sayılmamış çocuklar.
  • Kısıtlılar: Akıl hastalığı gibi nedenlerle kısıtlanan ergin çocuklar da, mahkeme tarafından vasi atanmadıkça ana-babanın velayeti (ya da vesayet) altında sayılır.

Anne ve Baba Evliyse Velayet

Evlilik birliğinin devamı süresince, anne ve baba velayeti müşterek olarak kullanır. Ayrılık veya ortak yaşamın fiilen son bulması hâlinde, mahkeme velayeti anne ya da babadan birine verebilir. Ebeveynlerden biri ölürse velayet sağ kalan ebeveyne; boşanmada ise mahkemenin uygun gördüğü tarafa bırakılır.

Örnek (TMK m. 169): Boşanma veya ayrılık davası açıldığında hâkim, dava süresince geçerli olmak üzere çocukların bakımı ve korunmasına yönelik önlemleri re’sen alır.

Boşanma Sonrası Velayetin Belirlenmesi

Boşanma durumunda hâkim, varsa müşterek çocukların velayetini mutlaka anne ya da babadan birine bırakmak zorundadır. Burada esas alınan ölçüt çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun yaş, sağlık, eğitim, sosyal ve ahlaki gelişimi gibi unsurlar değerlendirilir. Anne ve babanın maddi koşulları, yaşam tarzları, çocuğa duydukları ilgi, çocukla kurdukları ilişki gibi pek çok faktör inceleme altına alınır.

  • Kardeşlerin Ayrılması: Birden fazla çocuğun olması durumunda her çocuğun farklı ebeveyne verilmesi mümkündür. Ancak Yargıtay, çocukların birlikte büyümelerine öncelik tanımaktadır.
  • Uzman Raporları: Uygulamada, velayetin hangi ebeveyne bırakılacağı konusunda pedagog, psikolog veya sosyal hizmet uzmanlarının raporları da dikkate alınır.
  • Kamu Düzeni: Velayet, kamu düzeniyle ilgili bir konu olduğu için mahkeme re’sen araştırma yapabilir.

Nikâhsız (Resmi Evlilik Olmadan) İlişkilerde Velayet

Anne ve baba evli değilse, kural olarak çocuğun velayeti anneye aittir. Anne ergin değil, kısıtlı ya da ölmüşse veya velayet kendisinden alınmışsa, hâkim ya babaya velayet verir veya çocuğa bir vasi atar.

Müşterek (Ortak) Velayet

Türk Medeni Kanunu, boşanma hâlinde velayetin anne veya babadan birine verilmesini düzenlemiş olsa da son yıllarda “ortak velayet” kavramı gündeme gelmiştir. Yasal mevzuatta açık bir düzenleme olmamakla birlikte, özellikle bazı yargı kararları çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa ortak velayetin mümkün olduğunu kabul etmektedir.

  • Fiilî Uygulama: Velayeti alan ebeveyn, çocuğa dair önemli kararlarda diğer ebeveynin fikirlerini de gözetmek durumundadır. Bu uygulama, pratikte ortak velayetin varlığına işaret etmektedir.
  • Hukuki Altyapı: Halihazırda Türkiye’de ortak velayetle ilgili net bir yasal düzenleme bulunmasa da, yeni gelişmeler ve karşılaştırmalı hukuk ışığında uygulamaya dair ilerlemeler yaşanmaktadır.

Velayetin Değiştirilmesi

Velayet kararları değiştirilebilir. Kanun (TMK m. 183), belirli durumlarda hâkimin, re’sen veya anne-babadan birinin talebi üzerine velayeti değiştirebileceğini öngörür.

Velayetin Değiştirilmesi ile İlgili Temel Durumlar

  1. Vefat: Velayet kendisine verilen ebeveynin ölümü hâlinde, evlilik devam ediyorsa velayet kendiliğinden sağ kalan eşe geçer. Boşanmadan sonra velayet sahibi ebeveyn vefat ederse, diğer taraf mahkemeye başvurarak velayeti talep edebilir.
  2. Kusurlu Tarafın Talebi: Boşanmada kusurlu olan ebeveyn de çocuğun menfaati gerektiriyorsa velayet değişikliği talebinde bulunabilir.
  3. Ekonomik Durum: Daha az maddi imkâna sahip olmak velayeti talep etmeye engel değildir. Çocuğun gerçek menfaati ağır basarsa ekonomik durumu zayıf olan ebeveyne de velayet verilebilir.
  4. İlgisizlik veya İletişim Kopukluğu: Velayeti alan ebeveynin çocuğa karşı ilgi göstermemesi, ilişki kurmaması, bakım yükümlülüğünü ihmal etmesi, velayetin değiştirilmesi sebebi olabilir.
  5. Şiddet Uygulama: Anne ya da babanın çocuğa şiddet göstermesi, çocuğun sağlığı ve gelişimi için açıkça risk oluşturduğundan velayetin değiştirilmesi gerekebilir.
  6. Yer Değiştirme: Velayet sahibinin çocuktan uzak bir yerde yaşaması veya sık seyahat etmesi tek başına yeterli bir sebep değildir; ancak çocuğun düzeni, eğitim ve sağlığı ciddi şekilde etkileniyorsa değişiklik söz konusu olabilir.
  7. Yeniden Evlenme: Velayeti alan kişinin tekrar evlenmesi doğrudan velayet değişikliğine yol açmaz. Yeni evlilik, çocuğun menfaatine olumsuz yansıyorsa bu durum dikkate alınır.

Önemli Not: Velayetin değiştirilmesi davaları özenle takip edilmeli ve çocuğun yararını merkeze alan bir yaklaşım sergilenmelidir. Bu noktada boşanma avukatı veya velayet avukatı desteği almak, sürecin doğru yönetilmesini sağlar.

Velayetin Kaldırılması

Velayetin kaldırılması, velayetin değiştirilmesinden daha ağır bir yaptırımdır. Burada, anne ve babanın çocuğa karşı görevlerini ağır şekilde ihmal etmesi, çocuğa hiçbir ilgi göstermemesi ya da akıl hastalığı gibi durumlar söz konusu olabilir.

TMK m. 348 şu hâllerde velayetin kaldırılmasına imkân tanır:

  1. Anne-babanın deneyimsizliği, hastalıkları, başka bir şehirde olması veya benzeri sebeplerle velayet görevini yerine getirememesi.
  2. Anne ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi, çocuğa karşı yükümlülüklerini ciddi biçimde savsaklaması.

Velayet anne ve babanın her ikisinden birden kaldırılırsa, çocuğa bir vasi atanır. Velayetin kaldırılması, çocuğun bakım ve eğitim masraflarını üstlenme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ayrıca kaldırmaya neden olan şartlar ortadan kalktığında, hâkim talep üzerine velayeti ebeveynlerden birine yeniden verebilir.

Sonuç

Velayet davaları, çocuğun menfaati açısından hayati önem taşır. Boşanma sonrasında velayetin kime verileceği, ileride değiştirilebilmesi ve hatta kaldırılması gibi konular titiz bir değerlendirme süreci gerektirir. Anne-babanın yaşadığı koşullar, çocuğun ruhsal ve fiziksel ihtiyaçları göz önüne alınarak alınan kararlar, kamu düzenini de yakından ilgilendirir. Velayet davalarında hak kaybı yaşamamak ve en doğru sonucu elde etmek adına aile hukuku ve boşanma hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmak, süreci güvence altına alır.

Diğer yazılarımız:

Anlaşmalı Boşanma Davası ve Şartları: Bilmeniz Gereken Her Şey

Eğitim Nafakası: Ergin Çocukların Eğitim ve Bakım Hakları Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Boşanma Sebebiyle Maddi Tazminat Davaları: Koşullar, Şartlar ve Uygulama Esasları

Boşanmada Mehir Alacağı Nedir?

Evlilik İzni Nedir? Haklar, Süre ve Uygulamalar

Evlat Edinme Nedir? Yasal Dayanakları, Koşulları ve Uygulama Süreçleri

Boşanma Şartları: Sebepleri, Koşulları ve Uygulama Usulleri

Evlenmenin Koşulları ve Hükümleri: Maddi Koşullar, Engeller, Tören ve Evlilik Hakları

Mal Paylaşım Davaları: Edinilmiş Mallara Katılma, Diğer Mal Rejimleri ve Tasfiye İşlemleri

Tedbir Nafakası Nedir? Geçici Nafaka Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Boşanma Davası Türleri Nelerdir?

Nafaka Davaları Hakkında Kapsamlı Bilgi

Zina Nedeniyle Boşanma Davası ve Şartları

Evlilik (Mal Rejimi) Sözleşmesi Nedir?

İddet (Bekleme) Süresi ve Kaldırılması

Velayet Davaları ve Boşanma Sonrasında Velayet

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez?

Boşanmada Ziynet Talebi Nedir?

Aile Konutu Nedir? Aile Konutu Şerhi Ne İşe Yarar?

Boşanma Davalarında Manevi Tazminat: Koşullar, Süreç ve Önemli Ayrıntılar

Çocukla Kişisel İlişki Kurulması: Hukuki Esaslar ve Önemli Noktalar

Babalık Davası Nedir? Nasıl Açılır? Şartları ve Süreci

Bakırköy Avukat ve Hukuk Büroları konum için tıklayınız.